Clan Akatsuki

Lütfen, siteye Mozilla Firefox’dan giriniz!

imp-akatsukidota

Warcraft Tarihi 3

 
 

Archimonde’un Dönüşü ve Kalimdor’a Yolculuk

Kel’Thuzad tekrar bir vücuda sahip olduğunda, Arthas Belayı Dalaran’a doğru yöneltti. Archimonde’u yeryüzüne getirebilmek için gerekli olan Medivh’in büyü kitabı gerekliydi ve bu kitap Dalaran’daydı. Dünyaya geldikten sonra Lejyon’un istilasını Archimonde yönetecekti. Kirin Tor büyücülerine rağmen Arthas büyü kitabını ele geçirmeyi başardı ve Kel’Thuzad Archimonde’u getirecek büyü için bütün ihtiyacı olan şeylere sahip oldu. On bin yıl sonra kudretli şeytan Archimonde tekrar Azeroth topraklarında yürüyordu. Elbette son hedefleri Dalaran değildi. Kil’jaeden’in emirleri doğrultusunda Archimonde ve ordusu Nordrassil (Dünya Ağacı) nı yoketmek için Kalimdor’ doğru yola çıktılar.
Bütün bu kaosun arasında, yalnız ve gizemli bir kahin ölümlü ırklara yol göstermeye çalışıyordu. Bu kahin mucizevi bir şekilde eski günahlarının bedelini ödeyebilmek için büyük karanlıktan geri dönen son koruyucu Medivh’den başkası değildi. Medivh, Sürü ve İttifak ileri gelenlerine gelecek olan tehlikeleri haber veriyor ve birleşmeleri gerektiğini söylüyordu. Ancak nesiller boyu ırklar arasında oluşan nefret yüzünden Medivh’in dediklerini kabul eden çıkmadı. Medivh her ırkla teker teker ilgilenmek mecburiyetinde kaldı. Kahinlik ve hileler kullanarak onları Kalimdor’a yönlendirdi. Orklar ve insanlar kısa bir süre sonra Kalimdor’da uzun süredir gizli kalmayı başaran Kaldorei uygarlığıyla karşılaştılar.
Thrall tarafından yönetilen orklar Kalimdor topraklarında bir çok zorlukla karşı karşıya geldiler. Cairne Bloodhoof ve güçlü tauren savaşçılarıyla dostluk kurdular fakat bir çok ork yeniden onları yıllardır etkileyen şeytani büyünün etkisi altına girmeye başladı. Thrall’ın en güçlü kumandanı Grom Hellscream bile Sürü’ye ihanet ederek basit içgüdülerine yenik düşmüştü. Hellcream ve ona bağlı Warsong savaşçıları Ashenvale ormanlarındayken gece elf bekçileriyle çarpıştılar.Orkların eski savaşçı hallerine geri döndüğünden emin olan Cenarius Hellscream’i geri püskürtmek için savaşa girdi. Hellscream ve orkları doğaüstü nefret ve güçleriyle Cenarius’u öldürerek kadim ormanlık alanları tahrip ettiler. Hellscream daha sonra kanıyla orkları ilk lanetleyen şeytan olan Mannoroth’u öldürerek onurunu korumayı başardı. Mannoroth’un ölümüyle orkları yıllar boyu zehirleyen lanet ortadan kalkmış oldu.
Medivh orkları ve insanları birleştirmeye uğraşırken, gece elfleri Lejyon’a karşı kendi gizli yöntemleriyle savaşıyordu. Gece elf bekçilerinin ölümsüz Yüksek Rahibesi Tyrande Whisperwind şeytanları Ashenvale’den uzak tutmak için umutsuzca savaşıyordu. Tyrande yardıma ihtiyacı olduğunun farkına vardı ve gece elf druidlerini bin yıllık uykularından uyandırmaya karar verdi. Hiçbir zaman unutmadığı aşkı Malfurion Stormrage’i uayndıran Tyrande, savunmasını güçlenrimeyi başararak Lejyon’u geri püskürttü.
Hala uykuda olan diğer druidleri ararken Malfurion kardeşi Illidan’ı hapsettiği zindanı buldu. Illidan’ın Lejyon’a karşı yardım edeceğinden emin olan Tyrande onu serbest bıraktı. Illidan bir süre için onlara yardım etse de sonra çıkarları peşinden gitmek için yanlarından ayrıldı.
Gece elfleri büyük bir kararlılıkla Lejyon’a karşı savaşmaya devam ediyorlardı. Lejyon’un Sonsuzluk Kuyusu için beslediği arzu hiçbir zaman dinmemişti. Dünya Ağacını gücünün kaynağı ve gece elf krallığının kalbi hala Sonsuzluk Kuyusuydu. Dünya Ağacına yapılacak saldırı başarılı olursa şeytanlar dünyayı yok edebilirlerdi.

Hyjal Dağı Savaşı

Medivh’in yol göstericiliği sayesinde Thrall ve Kalimdor’daki insan kuvvetlerinin lideri Jaina Proudmoore aralarındaki farklılıkları bir kenara bırakmaya karar verdiler. Aynı şekilde Malfurion ve Tyrande önderliğindeki gece elfleri Dünya Ağacını korumayı umuyorlarsa güçlerini birleştirmek zorunda olduklarının farkına vardılar. Tek bir amaç için birleşen Azeroth ırkları Dünya Ağacının gücünün en üst seviyeye çıkması için beraberce çalıştılar. Malfurion dünyanın kendi gücüyle güçlenen Nordrassil’in tüm gücünü salmasını sağlamayı başararak Archimond’u yok etti ve Lejyon’un Sonsuzluk Kuyusuna olan bağını kopardı. Bu son savaş Kalimdor’u köklerine kadar sarstı. Kuyudan güç alamayan Burning Legion askerleri ölümlü ordularının birleşmiş gücü altında ezildiler.
 

HAİNİN YÜKSELİŞİ

Lejyon’un Ashenvale’i işgali sırasında, Illidan on bin yıl süren tutsaklığından sonra serbest bırakılmıştı. Yoldaşlarına yardım etmek arzusunda olsa da sonraları gerçek kişiliğine dönmüş ve Gul’dan’ın Kafatası adı verilen çok güçlü bir kutsal eşyanın güçlerine sahip olmuştu. Bununla birlikte Gul’dan’ın bazı hatıraları da Illidan’a geçmişti – özellikle Karanlık Titan Sargeras’ın kalıntılarının bulunduğu rivayet edilen ada olan Sargeras’ın Mezarı hakkında olanlar.
Güçle dolan ve tekrardan özgürlüğüne kavuşan Illidan, gelişen olaylar içinde kendi yerini bulmak için harekete geçti. Bu durumdayken Kil’jaeden Illidan’ın karşısına çıktı ve ona reddemeyeceği bir teklif sundu. Kil’jaeden Archimonde’un Hyjal Dağı’ndaki yenilgisinden dolayı öfkelenmişti ancak intikamdan daha önemli endişeleri vardı. Kendisinin yarattığı Lich Kralı’ın kontrol edilemeyecek kadar güçlendiğini hissediyordu, Kil’jaeden Illidan’a Ner’zhul’u yok etmesini ve Ölmeyen Bela’nın ortadan tamamen kaldırılmasını emretti. Karşılık olarak Illidan çok büyük bir güce sahip olup Burning Legion lordlarından biri olacaktı.
Illidan teklifi kabul eder etmez Donmuş Taht’ı yok etmek için harekete geçti. Illidan Donmuş Taht’ı yok edebilmek için çok güçlü bir kutsal eşyaya sahip olması gerektiğini biliyordu. Gul’Dan’ın hatıralarından elde ettiği bilgileri kullanarak, Sargeras’ın Mezarını bulup Karanlık Titan’ın kalıntılarını ele geçirmeye karar verdi. Illidan yanına bazı Ulu Doğanlardan çağırdı ve ayrıca sürüngen nagaları karanlık deniz altı yuvalarından çıkararak yanına kattı. Lady Vashj önderliğindeki nagalar Illidan’a Sargeras’ın Mezarının bulunduğu söylenen Kırılmış Adalar’a ulaşmasında yardımcı oldular.
Illidan nagalarla beraber ilerlerken, muhafız Maiev Shadowsong onu yakalamak için harekete geçti. Maiev tam on bin yıl boyunca Illidan’ın gardiyanı olmuştu ve onu tekrar yakalama isteğiyle yanıp tutuşuyordu. Ancak, Illidan Maiev ve adamlarını atlatmayı başararak Sargeras’ın Gözü’nü ele geçirmeyi başardı. Illidan güçlü Göz’e sahip olarak eski büyücü şehri Dalaran’a gitti. Şehrin kendisinde olan büyü güçleriyle birlikte güçlenen Illidan, Göz’ü kullanarak Northrend’deki Lich King’in sarayı Buz Tacı’nı yok etmek üzere bir büyü yapmaya başladı. Illidan’ın saldırısı Lich King’in savunmasına büyük zarar verdi ve bütün dünyayı sarstı. Son anda, Malfurion ve Tyrande Maiev’e yardım amacıyla gelerek büyünün tamamlanmasına engel oldular.
Kil’jaeden’in bu başarısızlığı hoş karşılamayacağını bilen Illidan, Dış Ülke denilen orkların eski anayurdu olan Dreanor’a kaçtı.Burada Kil’jaeden’in öfkesinden kaçmayı ve bir sonraki adımını planlıyordu. Illidan’ı durdurmayı başaran Malfurion ve Tyrande Ashenvale’A geri döndüler. Ancak Maiev, kolay kolay pes etmiyordu ve Illidan’ı Dış Ülke’ye kadar takip etti, onu adalete teslim etmeye kararlıydı.

 

 


 
Bugün 113 ziyaretçi (175 klik) kişi burdaydı!
Akatsuki-Clan impEXlord Copyright©


Naruto Soundtrack- Sadness And Sorrow (full Version)
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol